Günümüzde sadece alışveriş yapmak değil; alışverişin ardındaki değerleri bilmek, kimin emeğiyle üretildiğini, ekonomiye nasıl katkı sunduğunu görmek de önemli hale geldi. HAL, bu anlayışla doğuyor: Hem tüketicilere sağlıklı ve doğal ürünler sunmak hem de yerli üreticinin emeğini destekleyerek Türkiye’nin dört bir yanında ekonomik bir denge yaratmak istiyor.

Henüz kuruluş aşamasında olan HAL, gıda tedarik zincirine sadece ticari bir sistem olarak değil, toplumsal bir değer olarak bakıyor. Bu yüzden, işin merkezine yerli üreticiyle dayanışmayı koyuyor.

HAL’in planladığı sistemde, ürünler aracı firmalardan değil, doğrudan çiftçilerden ve kooperatiflerden alınacak. Bu yöntem, hem üreticinin emeğini koruyacak hem de fiyatların şeffaf ve adil bir şekilde belirlenmesini sağlayacak.

HAL, iş ortaklığı kurmayı hedeflediği çiftçilerle karşılıklı güvene dayalı uzun vadeli ilişkiler kurmak istiyor. Üretim planlamasından lojistiğe kadar her aşama birlikte organize edilerek, hem verimlilik hem de kalite artırılacak.

HAL’in vizyonunda sadece büyük şehirler yok. Küçük üretici gruplarının yaşadığı kırsal bölgeler, kooperatifler ve bölgesel tarım alanları bu sistemin merkezinde yer alacak.
Bu yaklaşım sayesinde:

• Üretici köyünde kalabilecek

• Emeğinin karşılığını doğrudan alabilecek

• Taşrada üretim canlanacak

• Yerinde kalkınma desteklenecek

HAL’in hedefi, sadece büyük market raflarını doldurmak değil, aynı zamanda Türkiye’nin dört bir yanında üretimi yeniden güçlendirmek.

Yerel üreticiden alınan her ürün; doğallığını, mevsimselliğini ve tazeliğini koruyarak tüketiciyle buluşacak. HAL’in planladığı bu sistemle hem domatesin tadı gerçek olacak, hem de o domatesi yetiştiren çiftçinin emeği hakkıyla karşılık bulacak.

Bu sayede tüketici yalnızca alışveriş yapmayacak, aynı zamanda üreticinin emeğine katkı sunmanın iç huzurunu yaşayacak. Çünkü HAL ile yapılan her alışverişin ardında bir köy, bir emek, bir umut olacak.

Tedarik zincirinde aracı sayısı azaldıkça hem maliyet düşüyor hem de kalite korunuyor. HAL, doğrudan alım modeliyle üreticiden alınan ürünleri kendi dağıtım sistemiyle mağazalarına ulaştırmayı hedefliyor.

Bu sistem:

• Ürünlerin fiyatlarını düşürür

• Gıda güvenliğini artırır

• Üreticiye daha fazla gelir sağlar

• İsrafı ve taşıma kayıplarını azaltır

Ayrıca tüketici, nereden geldiği belli olan ürünle güven içinde alışveriş yapar. Çünkü HAL, şeffaflık ve izlenebilirlik ilkesini en baştan temel prensip olarak benimsiyor.

HAL’in kuruluş sürecinde hedefi sadece bir market zinciri kurmak değil. Aynı zamanda:

• Üreticiye güvence sunan

• Tüketiciye sağlıklı ürün ulaştıran

• Bölge ekonomisine nefes aldıran

• Sürdürülebilirliği esas alan

bir yapı kurmak. Bu sistem büyüdükçe yalnızca HAL değil, Türkiye’nin birçok yerinde küçük çiftlikler, kooperatifler ve aile işletmeleri de büyüyecek.

HAL, henüz yolun başında. Ancak yol haritası net: Üreticinin emeğini desteklemek, tüketiciyi doğal ve sağlıklı ürünle buluşturmak, Türkiye’nin tarımsal gücünü ekonomik güce dönüştürmek.

Bu, sadece market açmak değil; topluma ve ekonomiye değer katacak bir zincir kurmak demek.
Ve bu zincirin ilk halkası, yerli üreticiyle kurulan güçlü bağ olacak.